Aslında Türkiye’deki işlenen bu örnekleri çoğaltmamız mümkün. Artık genelde bunları şirketler yapmakta ve küçüklü büyüklü şirketler bunu ustaca uyguluyor.
Büyük şirketlerden başlayacak olursak. Özellikle çok kurumsal yapılar bankalar ve farklı mecralar bunu meslek haline getirerek yapıyor. Genelde ise sistem yapılan bir inavasyon veya proje üretmek isteyen çalışanlar üzerinden ciddi anlamda bir baskı yaratılıyor. Özellikle müdürleriniz ve yöneticileriniz size başta düşman olmakta. Bunları ise başta dediğim gibi yönetici ve müdürlerinizi size düşman olmakta. Diğer boyutu ise size üst düzey yönetici ve direktörler düşman oluyor. Bunun sonrasında ise yavaş yavaş mobing (İşten yıldırma politikası) başlıyor. Bunu yapmanın nedeni ise paranın dili konuşur mantığı. Size çok kurumsal görünen bir şirket aslında bakkal amcadan hiç bir farkı olmayabiliyor. Hatta hiç farkı yok. Bunun birçok örneklerini gördüm. Türkiye’de sayılı şirketler arasında olan x firmasında İnsan kaynakları müdürü lise mezunu idi. Yada farklı veya üst düzey bir vasıfınız olsa bile çoğu zaman işe yaramaz ve hatta kötü gözle bakılırsınız.
Türkiye’de kapitalizm sistemi aslında çok basit şekilde uygulanıyor ve bunu çoğumuz artık ezbere biliyoruz.
Bunun için örnekler çok fazlasıyla var. Özel kurumsal şirketlerde yarın ne olacağınız konumuz ne olursa olsun hiç bir zaman belli olmaz. Çünkü kurumsallık herkese göre değişen bir sistem var. Ona bakarsanız bizim bakkal amca bile kurumsaldır. Türkiye’de kurumsallık çok farklı bir şekilde ilerliyor. Verginizi ödüyorsanız kurumsallık mantığı oluyor. Mobing’i ise özellikle kurumsal şirketler uyguluyor. Yani diğer adı büyük şirketler çünkü kılıfına uydurma mantığı yatar bunun altında. Eğer Dayınız yoksa işiniz çok çok zor. İşi bilenler dışarıda geziyor, bilmeyenler ise içeride.