Türkiye’de girişimcilik denildiğinde aklımıza birçok şey geliyor. Aslında tam olarak girişimcilik nedir? O bile bilmiyoruz. Türkiye ve Avrupa’da girişimcilik çok farklı işliyor. Hatta arada dağlar kadar fark var denebilir.
Türkiye’de bir şirkette çalışıyorsanız girişimce olmanız çok zor. Neden mi ? Türkiye’de çalışanlar arasında Kast Sistemi vardır. Bir yenilik, inovasyon yaptığınızda müdürünüz yöneticiniz olsun size yeri gelip düşman bile olabiliyor. Sistemdeki bir açığı bulduğunuz esnada sizi iş dışında farklı şeyler ile uğraşıyorsunuz diye suçlanabilme ihtimali yüksek. Bu genelde şaşmaz ve hep aynıdır. Bunun yerine müdürünüz projenizi alarak üst yönetim sunumunda kendisininmiş gibi sunabilir. Kısacası yürüyenin koştuğu ülkede yaşıyoruz malesef. Bu sisteme bozmak yada doğru düzeni getirmek hiçbir zaman mümkün olmadı. Türkiye’de girişimcilik gerçekten çok farklı bir şekilde ilerliyor.
Avrupa’da durum ise olması gerekenden çok daha farklı ilerlemekte. Bir sistemdeki açığı bulduğunuzda ödüllendirmek diye bir sistem var. Örnek verecek olursak Google İnc. şirketinin bir açığını bulduğunuzda dışardan biri olsanız. Sizi ödüllendirmekle kalmayıp kendi bünyesine alarak kendini şirket geliştiriyor. Çünkü siz şirketin yenilikçi fikrini bir yere bırakın, olan projenin açığını buluyorsunuz. Çok farklı bir durum bu ve takdir edilecek davranış şeklidir. Ama Türkiye’de sistem çok daha farklı özellikle bankalar ve kurumsal yapıda aynı açığı bulduğunuzda işinizden bile olabiliyor. Hatta istifa etmeniz için size mobing uygulanabiliyor. Çünkü sizin yükselmenizi istemeyen, istenmeyen bir çok neden dolu oluyor. Kısacası Türkiye’de eski köye yeni adet asla gelemez. Çünkü neden mi ; saltanat bozuluyor diye korkan bir çok insan var.