İçindekiler
Steemit platformu, steem coin adı verilen bir kripto paranın geliştiriciliğini üstlenmiş, sosyal medya alanında faaliyet gösteren ve kullanıcılarına paylaştıkları içeriklerin aldığı oy oranına göre ödüllendirmelerde bulunan bir sistemin Steemit INC tarafından tasarlanan ara yüzüdür. Yani steem blockchaini kullanmak isteyenlerin içerisinde bulunduğu, üyelik yöntemiyle çalışan bir platformdur. Steemit INC, steem blockchain üzerindeki varlıkların yüzde 20’si üzerinde kontrol sahibidir.
Steemit INC’nin eski CEO’su Ned Scott tarafından geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde steem coin en parlak günlerini yaşamış, o günkü değeriyle 8 dolar seviyelerine kadar çıkmıştı. Ancak yönetimsel hatalar ve iç ilişkilerdeki bazı sorunlar bu sürecin uzun sürmemesine sebep oldu. Ned Scott tarafından steem blockchain üzerinden aynı Ethereum, NEO kripto paraları gibi akıllı sözleşmeler yapılmasına yönelik olarak tasarlanma aşamasında olduğu açıklanan, SMT (Smart Media Token)’nin gerçekleşemeden rafa kalkması da bu durumun tuzu biberi oldu. Sonuç olarak; ciddi oranda aktif kullanıcı kaybeden steem blockchain, Steemit INC’nin küçülmesiyle sonuçlanacak bir zincirleme reaksiyonu doğurdu. Çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkartan şirket en sonunda da 2019 yılının sonlarında TRON Vakfının kurucusu ve BTT CEO’su Justin Sun ile anlaşarak Steemit INC’nin satışı gerçekleşti.
Steemit INC’nin satışından sonraki süreç aslında yepyeni bir sansasyonlar silsilesini başlattı denilebilir. Steem blockchain, merkeziyetsiz özeliğe göre tasarlanmıştı. Justin Sun satın alıncaya kadar da aynı şekilde işlem görmeye devam etti. Ancak satış sonrası Justin Sun’ın fikirlerinden ve yapacakların rahatsız olan büyük hesaplar, sistem içerisinde bir softfork yaparak Justin Sun ve elindeki yüzde 20’lik payın oy kullanmasına ve bu sayede steem blockchain ile ilgili kararları alırken söz sahibi olmasına engel oldu. Buna karşılık olarak Justin Sun bazı borsalardaki steem varlıklarını kullanarak kendisine bağlı olduğu iddia edilen hesapları söz sahibi pozisyonuna taşıdı. Bu borsalardan bazıları durumu fark edip, kullanıcı varlıklarının verdiği gücü geri çekse de iş işten artık geçmişti.
Steem blockchainde, wittness denilen bir tanık sistemi uygulanmakta ve bu tanıklar kullanıcıların ellerinden bulundurdukları steem varlıklarıyla doğru orantılı olarak oylanarak sıralanmakta, bu şekilde de karar alırken söz sahibi olmaktalardı. Bir nevi kendi iç dinamiği denilebilecek bu sistemden Justin Sun’ın başından beri rahatsız olduğu sürekli birçok hesap tarafından dile getiriliyordu. Kontrolün kendisinde olmamasından hoşlanmadığını her yerde vurguladığı söyleniyor ve buna karşın hamle yapacağı bekleniyordu. İşin doğrusu o hamle yapmadan büyük hesaplar hamle yapmak istemiş ve hesabının oy gücünü geçici olarak dondurmuştu. Ancak her ne kadar borsalar daha sonrasında geri adım atsalar ve durumun böyle olduğunu bilmiyorduk şeklinde açıklamalar yapsalar da, borsaların desteğiyle Justin Sun bütün kontrolü ele geçirdi. Kısacası Justin Sun steem blockchainin merkeziyetsizlik anlayışını bitiren kişi oldu.
Steem blockchain üzerindeki büyük hesap sahipleri bir hardfork gerçekleştirerek Hive adını verdikleri bir blockchain altında toplandılar. Çatallanmanın doğası gereği birçok kişi taraf seçmek durumunda kaldı ve şuan durum gösteriyor ki büyük çoğunluk Justin Sun’dan rahatsız ve Hive platformunu kullanmayı tercih ediyor.
Son olarak 20 Mayıs 2020 tarihinde bir hardfork gerçekleştirileceğini açıklayan Justin Sun, bu hardfork ile hırsızlıkla itham ettiği ve en başından beri kendisine karşı çıkan, Hive çatallanmasına destek veren 60 büyük hesap sahibinin ellerinden bulunan ve yaklaşık değeri 5 milyon dolar olan varlıklarının (yaklaşık 23 milyon steem coin ve az miktarda steem dolar) tamamının “community321” isimli yeni açılmış bir hesaba aktarılacağını açıkladı. Hardfork gerçekleşmesine müteakip varlıklar community321 hesabına aktarıldı. Her şey buraya kadar olması gerektiği şekilde devam ediyordu. Ancak kısa süre sonra aktarılan varlıkların tamamı Bittrex isimli borsanın hesabına çekilerek, 20 Mayıs 2020 tarihindeki hardfork ile sahiplerinden çalınan varlıkların iadesi rica ederiz şeklinde bir not düşüldü. Ayrıca Justin Sun’ın hesabına da korece “çalmak kötüdür” şeklinde bir not eşliğinde küçük bir transfer yapıldı.
Steem ve beraberindeki kullanıcılara zarar verdiği söylenen Justin Sun için ortaya atılan iddialar doğru olabilir. Çünkü çatallanma esnasında sadece büyük hesaplar değil, birçok küçük hesap da Hive’i tercih etmiş ve Justin Sun’dan rahatsızlığını dile getirmiş. Ayrıca Justin Sun tarafından Hive blockchain ile ilgili herşeyin steem blockchain üzerinde sansürlenmesiyle de steem blockchainin, Justin Sun önderiliğinde kuruluş mantığının tamamen dışına çıkmış olduğu söylenebilir. Borsa yöneticileri tarafından Justin Sun’a yapılan şeffaflık vb. çağrılarında, steem blockchainin bir bataklığa gün ve gün çekildiğinin göstergesi olabilir.
Tüm bunlar bir kurgudan ibaret mi? Yoksa gerçekten Justin Sun hacklendi mi? Şu şartlar altında bunu bilmek imkansıza yakın. Ama Justin Sun, Steemit INC’yi satın aldığından beri steem blockchain ve onu kullanan tüm kullanıcıların her yeni güne yeni bir sansasyon ihtimaliyle uyandığı söylenebilir.