Çin uzun yıllar yüksek büyüme oranı ve teknolojideki hızlı ilerlemesi ile gündemde olmuştur.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi durumundadır. Ancak son dönemde ülkenin üzerinde kara bulutlar
dolaşmaya başladı. Büyüme oranları yavaşlamaya ve dünya ortalamalarına yaklaşmaya başladı.
Geçtiğimiz yıl büyüme hedefi 7 olarak açıklanmıştı ve 6,9 olarak gerçekleşti.
Son dönemde ekonomideki bu yavaşlama, yetkilileri, büyüme sağlayacak yatırımlara yönlendirdi.
Ulusal Kongre’nin yıllık olarak düzenlediği toplantıda, beş yıllık kalkınma planı gözden geçirildi.
Ülkenin büyüme oranı beklentileri 7’den 6,5-7 bandına çekildi. Ardından da bir dizi yatırım kararı
piyasaya duyuruldu.
Yatırım kararlarına göre Ülkede 2020 yılına kadar 50 havaalanı inşaa edilecek. Karayolları ve
demiryolları arttırılacak. Bunları yaparken amaç ekonomideki dinamikleri harekete geçirmek ve
tüketimi arttırarak ekonomiyi canlandırmak gibi görünmektedir.
Bu açıklamalar sonrasında ülkedeki hisse senedi fiyatlarının canlandığı gözlendi. Uzmanlar büyüme
kararındaki düşüşün piyasalarda sert tepkilere neden olmayacağını açıkladı.
Planlama yapılan konular gayet yerinde görünse dahi burada iki noktayı atlamamak gerekir.
Bunlardan ilki dünya ekonomisindeki gidişatın giderek kötüleşmesidir. Petrol fiyatlarındaki düşüş
başta olmak üzere tüm emtea fiyatları düşme eğilimindedir. Piyasalardaki mali beklentilerin de
kötüye gitmesi Çin ekonomisini de etkileyecektir.
Diğer ve asıl önemli olan nokta da Ülkenin dış borcudur. Ülkenin kamu ve özel sektör borcu, ülkenin
milli gelirinin 2.5 katıdır. Bu durumda yukarıda bahsedilen yatırımları hangi kaynaklar ile
gerçekleştireceği merak konusudur.
Yatırımlara yön verirken ülke ekonomisindeki değişimlerin göz önüne alınması ve özellikle ülkeden
dolar çıkışlarının iyi takip edilmesi gerekmektedir.
[poll id=”2″]