Bazen bir konferansa katıldığımızda veya toplantılarda farklı organizasyonlar da, büyük şirketlerin CEO’ları yada Genel Müdürleri konuşmada belirtir. Ya da kısa özgeçmişini başlatır anlatmaya konuşma esnasında. Bu konuşmalarda genellikle bir şey dikkatimi çekti. Herşey güzel iyi hoş anlatılır eğitimler, bilgiler, öneriler verilir. Bazıları gerçekten hatta büyük çoğunluğu anlatırken, ya geçmiş dönemlerde taksicilik yada farklı işler yaptıklarını belirtirler. Şimdi bu tamamen İnsan kaynaklarından verilen bir eğitimdir. Hani derler ya kendini halk gibi göster. Bende sizden geldim. Sizin gibiydim buralara kadar geldim deme bahanesidir. Mantıken örnek verecek olursak bir taksici gelecekte bir büyük şirketin CEO’su olabilir mi? Burası Türkiye para mı biriktirdin? Emekli maaşını mı biriktirdin ? Bu söylenen toplantı ve organizasyonlarda genelde tamamen verilen eğitimlerde bu şekilde söyleyin personel daha çok çalışır mantığı oluşmaktadır.
Burası Türkiye emekli maaşınla mı? Asgari ücretle mi? Memur maaşıyla mı? bu noktalara geldin. Nasıl ve ne şekilde geldin derler adama. Gerçekten gerçek işini yapmayanlarla dolu tüm sektör. Uzmanlaşmanın olmadığı, tamamen istikrarsızlık hat safha da olduğu bir ülkedeyiz. Sadece birbirimize atılan yalanlarla yaşamaya mahkum bırakılmışcasına yaşıyoruz. Bunlar gerçekten ve tamamen İnsan Kaynaklarının bir yalanıdır ve göz boyamasıdır.
Özellikle çalışanlara,personellere ise üst düzey yönetici, müdür, ve Ceo’lar tarafından ödüller, plaketler verilir. Ama insana verilen önem, çalışanın değeri yokturdur. Size bir adet 3 ay da bir 5 TL alınmış adınızın yazılı olduğu firma logolu plaket verirler. Sizi mutlu ederler bir plaketle kandırırlar sen süpersin ama, değerinde bu kadar dermişcesine. Gerçekten de buna kanan o kadar çok insan var ki. Genelde uygulanan bir taktiktir. Kısacası dememiz o ki, bu ülkede kimse öyle taksicilikten, simitçilikten, çaycılıktan öyle yerleri rüyadan göremessin. Kaldı ki sen bunu gerçek hayatta diyorsun. Peki kendi dediğine sen inanıyor musun ?
[poll id=”9″]