Kıdem Tazminatı Fonuna ilişkin olarak gündemi giderek kasıp kavurdu. Halen bazı maddeler netleşmedi. Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev yapan Berat Albayrak, tüm paydaşların katılımı ile kıdem tazminatı reformunu gerçekleştireceklerini, bireysel emeklilik sistemi (BES) ile entegre kıdem tazminatı fonu kurulacağını belirmiş oldu.
İçindekiler
Mevcut sistemde bir yıllık çalışmaya karşılık 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı ödeniyor. Kıdem tazminatı fonu kurulduğunda fona işçi ve işveren payı olarak ne kadar kesinti yapılacağı, fonla ilgili tartışma konularının başında geliyor. İşçi tarafı 30 günlük ücretin karşılığı olan kıdem tazminatının aynen devam edebilmesi için fona yüzde 8.3 oranında prim yatırılması gerektiğini savunuyor. İşveren tarafı, oran telaffuz etmemekle birlikte prim tutarının olabildiğince düşük belirlenmesini, çünkü fona yatırılan paranın nemalanacağının da dikkate alınması gerektiğini iddia ediyor.
Daha önce gündeme gelen yasa taslaklarında, mevcut işçilerin çalışmaya devam ettikleri süre boyunca mevcut sistemde kalması öngörüldü. Fon yürürlüğe girdikten sonra yeni işçilerin bu sisteme tabi olması düşünülüyor. Mevcut çalışanların ise yeni işe girdiklerinde fona tabi olmaları öngörülüyor.
Birikmiş kıdem tazminatlarının fona aktarılması konusunda daha önce öneriler gündeme geldi. Ancak, işveren kesimi kıdem tazminatının peşin ödenmesi anlamına gelen bu uygulamaya sıcak bakmıyor. Dolayısıyla, mevcut işçilerin birikmiş kıdem tazminatlarının, mevcut işlerinden ayrılıncaya kadar eski sistemde devam etmesi bekleniyor. Mevcut işçiler yeni işe girdiklerinde ise yeni sisteme tabi olacaklar.
Mevcut sisteme göre, işçi normalde istifa halinde kıdem tazminatı alamıyor. İşçinin kıdem tazminatı alabilmesi için istifanın haklı bir nedene dayanması gerekiyor. Ayrıca, askere giden erkek veya evlenen kadın işçiler de istifa halinde kıdem tazminatı alabiliyor. İşveren örgütleri, mevcut sistemde olduğu gibi istifa eden işçiye kıdem tazminatı hakkı verilmemesi gerektiğini, çünkü deneyimli ve nitelikli işçilerin “Nasıl olsa kıdem tazminatı kaybım yok” diyerek kolaylıkla iş değiştireceğini düşünüyor. Bu konudaki düzenlemenin ne olacağı, işçilerin kıdem tazminatı fonuna bakışı açısından da önem taşıyor.
Mevcut sistemde kıdem tazminatı son brüt ücret üzerinden ödenmekle birlikte, kıdem tazminatı her yıl belirlenen tavan tutarını aşamıyor. 2019 yılı için 6 bin 17 lira kıdem tazminatı tavanı uygulanıyor. Yeni sistemde kıdem tazminatı tavanının prim toplama aşamasında gündeme gelmesi bekleniyor. Bu durumda 2 bin 558 lira ile 6 bin 17 lira arasındaki ücretlerden aynı oranda kesinti yapılması bekleniyor.
Kıdem tazminatı fonunun en büyük açmazlarından birini patronun fona prim yatırmaması halinde ne olacağı hususu oluşturuyor. İşçi sendikaları, Türkiye’de devlet dahi vergi ve sosyal güvenlik primlerini toplayamazken, işverenin, işçinin maaşından kestiği primi yatırmaması halinde işçinin kıdem tazminatının riske gireceği görüşünde.
Daha önce gündeme gelen taslaklarda kıdem tazminatı fonuna devlet garantisi öngörülmedi. HAK-İŞ, işverenin primi yatırmaması halinde işçinin kıdem tazminatının riske girmemesi için fonun devlet garantisi altında olması gerektiğini savunuyor.
Mevcut sistemde işveren işçiyi işten attığında kıdem tazminatı hemen ödeniyor. Yeni sistemde işçi işten atıldığında kıdem tazminatı ödenmeyecek. Fonda biriken paranın yarısı, en az 15 yıl sonra veya ilk defa konut alındığında ödenecek. Paranın tamamı ise emeklilikte veya 56 yaşında alınabilecek.