Piyasalarda madalyonun diğer yüzü. Yapılan araştırmalarda, Forex yatırımcıların %85’in parasının tamamını en fazla 4 ay içerisinde kaybettiğini görülmektedir. Şanslar, yatırımcı ile aracı kurum arasında zaten eşittir. Fakat eşitlik mantıksal ve matematiksel olarak doğru değildir. Çünkü yatırımcı kazanmak ister. Fakat, aracı kurumda kazanmak ister. Birde piyasa yapıcılar var. Yani, finans dünyasında 3 lü savaş vardır. Bu, üç tarafında kazanılmasını istediği savaştır….! Ve öyle bir savaştır ki arkasında pek çok enkaz kalır.
Piyasalarda madalyonun diğer yüzü
Dünyada ne kadar var varlık varsa, temel veya teknik analize dayanarak hareket etmez. Bugün geliştiren analiz sistemi veya bilenen buna grafikte dahil ne varsa, bu piyasaları yenmek zordur. Neden zordur? Birkaç indikatöre bakarak, birkaç kanal çizgi çizerek, grafiklere trendin nereden bile başladığını bilmeden, hiçbir tutarlılığı ve gerçekliği olmayan Fibo tavşan üreme formülünü oturtarak, piyasada saniyeler, dakikalar ve saatler sonrasını dahası günler sonrasını öngörmenize veya bir sonraki hamlenin ne olacağını bilmenize imkan yoktur. Bunu, piyasaları çok iyi bildiğini söyleyen dünyanın en iyi analisti bile başaramaz.
Bu savaşta yenik düşenler, duyguları yüzünden çoğunlukla farklı yerlere gider. Fakat teknik analizi bildiğini ve en doğru şey olduğunu savunan kişiler, grafiklerin ısrarla birbirine benzediğini ve bunların gelecekteki fiyat hareketleri için işlerine yarayacağı konusunda baskıcıdırlar. Ve bilimsel olduğunu iddia ederler. Doğruluklarını ispatlayamazlar ama gene de iddia ederler.
Teknik analizciler, tüm verilerin grafiklerdeki fiyatlar içinde saklı olduğunu söyler ve buradan çıkan sonuç, datanın içinde insanların görüş, inançlar, psikoloji vs olduğudur. Oysa piyasalarda şimdiye kadar coşku ve panik fiyatları hiç oluşmamıştır. Buna inanan insanlar Benjamin Graham’ın dediği gibi gerçekten saf olmalılar.
Teknik analizde, insanların hepsi aynı şeyi uygular aynı şeye bakar aynı şeyi bilir ama hepsinin söylemleri farklıdır. Teknik analiz çok indikatör barındırdığından görecelidir. Bakana göre değişir. O yüzden herkes farklı konuşur. Herkes aynı şeyi bilir, aynı şeyi öğrenir, aynı şeyi uygular ama iş yorumlamaya gelince, doktorlar ve ilahiyatçılar gibi fikir ayrılığına düşerler. Herkes başka yorum yapar. Başka, başka yorumların yapıldığı hiçbir şey konsensüs sağlamadığı için tek doğru olamaz.
Dünyada tüm finansal piyasalara uyumlu yani hepsinde kazandıracak analiz sistemi yoktur. Yapılamaz da. Yaklaşık 3000 adet farklı indikatör insanların istedikleri şeyleri piyasanın altında performans verir.Tesadüfen Vob’da para kazandıran analiz sistemi, Euro/Usd paritesinde sapma gösterir. Tesadüfen bir hisse de kazandıran analiz sistemi, emtiada büyük zararlara yol açar. Her piyasanın ve finansal varlığın dinamiği ve hareket tarzı farklıdır. İnsanlar nedense bunu anlamak istemezler. Endeks ve bir emtia üzerinde, aynı teknik çalışılarak başarıyı yakalamak mümkün değildir. Çünkü, birbiriyle çelişen bir sürü indikatör vardır. Ve bunlarda formasyon yakalamak gerçekten zordur.
İnsanlar çoğu zaman ekranların karşısında Holy Grail’i ( piyasalarda başarıyı sürekli ve kesin olmasını sağlayan indikatör) aramaya girişirler. Oysaki bu sihirli indikatör hiç var olmamıştır.
Trend hiçbir zaman çizgi olmamıştır. Eğilimde olmamıştır. O yüzden fiyatların gittiği yöne trend denilmez. Piyasanın trend dediği çizgi, belli bir değerden başlatılan uzaya yani belirsizliğe doğru uzanan bir çizgidir. Bu matematiksel ve mantıksal olarak da yanlıştır. Trend belli bir değerden başlayan belli bir değerde biten katsayı aralığıdır. Bu katsayı aralığını da dünyanın çeşitli yerlerinden işlem yapan düşünceleri, psikolojileri ve para güçleri eşit olmayan yatırımcı grubu belli değerler arası bir konsensüs oluşturamazlar. Yani trend oluşturamazlar.
Ne kadar dikkatli teknik analiz yaparsanız yapın ve ne tür bir strateji geliştirirseniz geliştirin, hiçbir şekilde %60 doğru sonuç verecek bir yöntem bile bulamazsınız. Hazırladığınız alış-satış sistemi ya da stratejisi mutlaka hata içerecektir. Sapma yapacaktır ve hata verecektir. Bu yüzden geliştirilen analiz sistemlerinin başarı oranları tesadüf hariç %30 civarlarındadır. Buna rağmen yatırımcılar yıllardır bazı şeylere öyle inanıp yönlendirildiler ki, kalıpların dışında hiçbir şey düşünemeyip uygulayamıyorlar. Kısacası tüm başarısızlıklarına rağmen totem ve tek doğru sayılan şeylerden bir türlü vazgeçemiyorlar. Böyle gelmiş böyle gider zihniyeti değişmediği içinde, senelerdir bodoslama giderler.
Geçmiş fiyat hareketlerini inceleyerek alım-satım kararları vermek, bu fiyatları oluşturan grubun spekülatör olduğunu bilinmesine rağmen sıklıkla düşülen bir yanlıştır. Çünkü insanlar karşıdaki gücün ne olduğunu ve nasıl bir strateji izlediklerini bilemez. Yatırımcıların çoğu hiç bilmediği hiç tanımadığı bir güçle savaşır. Bu piyasalarda Donkişot’luk yapamazsınız. Spekülatöre yani piyasa yapıcılarının olduğuna, piyasanın onlarca belli bir strateji içinde oluşturulduğuna inanırlar ama teknik analiz grafik, Fibo oranları ve geliştirilen analiz sistemleri ile baş etmeye çalışırlar.
Piyasalarda madalyonun diğer yüzü
Borsaları ve sistemi kuran Charles Dow’du. Spekülatördü. Makalelerini ve mektuplarını okuduğunuzda nasıl kazanılır? Nasıl yapılır? Ne takip edilir. Grafiklerde neye bakılır? Diye açıklanan tek bir kelime, teknik anlamda tek söz bulamazsınız. İnsanlar kazansınlar diye hiç açıklama yapmamıştır. Bugün uluorta yapılan açıklamaların hiçbir geçerliliği yoktur. Piyasalarda sermayenin korunması açısından kazanma ve kaybetme riskinin olduğu yerde böyle şeyler Cola’nın sırrı gibidir. 2 ci şahsın bilmesinde bile büyük sakınca vardır.
Bugün kullanılan ve savunulan ne varsa bunları savunanlara dönülse, “ Bilimsel ve kazandırıcı olduğuna inandığın teknik analiz, Dow, Elliott teorileri, psikoloji, coşku ve panik halleri, hatta temel analize göre dünyadaki herhangi bir finansal varlıkta oluşmuş dip veya tepeleri ispat edebilecek, bir tane ( Üç beş tane demiyorum ) değer gösterebilir misin? “ Diye sorulsa, mümkün değil gösteremezler. İzah edemezler.
SONUÇ: Bu dünyada parası olan kuralı koyar. Mantık budur. Yani mühür kimdeyse Süleyman odur. Artı bugün bilinen veya uygulanan çoğu teknik analiz sistem ve modelleri, hiçbir ekonomi ve finans teorisine dayanmayan, hiçbir okulda okutulmayan, hiçbir akademik, ekonomi veya finans kitabında bahsedilmeyen, bilimselliği açıklanamayan bir şeylerdir.
[poll id=”5″]